AĞIZ DİŞ ve ÇENE CERRAHİSİ UYGULAMALARIMIZ

Dolgu kaplama vs gibi yöntemlerle tedavi edilemeyecek kadar çürük ve kırık olan dişlerle ilerlemiş dişeti hastalığı nedeniyle sallanan dişler çekilmelidir. Ayrıca ortodontik tedavi sırasında yer kazanmak için ortodontist gerekli görürse diş çekilebilir.Zamanı geldiği halde sallanmayan süt dişlerinin çekimi de uygundur.

Akut apseli diş neden çekilmez? Her diş çekimi öncesi antibiyotik kullanılmalı mı?
Dişte akut apse (ağdiş çekimi.jpgrı, şişlik, ateş ve genel halsizlik) durumu var ise diş çekimi hekime başvurulan gün yapılamaz. Diş çekiminden önce en az iki gün mutlaka antibiyotik kullanılmalıdır.Antibiyotik kullanılmasının sebebi dişteki enfeksiyonun kan yoluyla vücuda yayılmasının engellenmesidir.Ancak bir diş sadece antibiyotik kullanımı ile tedavi olamaz, mutlaka dişhekiminin tedavi etmesi gerekir.Kronik apseli dişlerde ise antibiyotik tedavisi gerekmeksizin diş çekimi yapılabilir.

Diş çekiminden önce neler yapılmalı?
Eğer hekim antibiyotik önermişse mutlaka saatlerine uyarak, düzenli bir şekilde kullanılmalıdır.Sistemik hastalık ya da alerji varsa ve ayrıca bu yüzden sürekli ilaç kullanılıyorsa bunlar hekime belirtilmelidir.Çekimden önce pıhtılaşmayı geciktiren aspirin veya başka kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmamalıdır.Mümkünse dişler güzelce fırçalanmalı ve bir antiseptikli suyla ağız çalkalanmalıdır. Böylece ağızdaki bakterilerin azalmasıyla enfeksiyon gelişme riski düşer.

Diş çekiminden sonra ağrı olur mu? Alveolit nedir?
Hızlı ve atravmatik bir çekim sonrası hekimin önerilerini yerine getiren hastalarda ilk gün ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilen hafif bir ağrı dışında ağrı olmaz. Bununla beraber diş çekimi sonrası görülen en yaygın ağrı sebebi kuru kemik iltihabıdır. Alveolit de denilen kuru kemik iltihabı çekim sonrasında sigara kullanımı ,yara yerinin kurcalanması,yara yerinin emilmesi pipet kullanımı ve sıcak yiyecek içecek tüketilmesi gibi sebeplerle pıhtının atılması sonucunda çekim yerinde oluşan boşluğa yiyecek artıklarının dolarak kötü koku ve ağrı oluşturmasıyla olur. Çekimden 2-3 gün sonra görülür. Bu durumda derhal hekime başvurulmalıdır.

Diş çekimi sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
» Pıhtı oluşumu için koyulan steril gazlı bez tampon yarım saat ağızda tutulmalıdır.
» Yara yeri dille veya yabancı cisimlerle kurcalanmamalıdır.
» Diş çekimi yapıldığı gün ağız çalkalanmamalı ve mümkün olduğunca tükürülmemelidir.
» Operasyondan hemen sonra çenede çekim yapılan bölgeye dışarıdan 10 dakika soğuk tampon /5 dakika ara/ tekrar 10 dakika soğuk tampon şeklindeki bir tampon (buz) uygulanması özellikle zorlu çekimler sonrası yüzün şişmesini engeller.

Kanama sızıntı şeklinde devam edebilir. Ancak daha yoğun devam ettiği durumlarda ılık suda biraz bekletilmiş bir poşet çay yara yerine koyulup 1 saat ısırılabilir. Uzayan kanamalarda vakit geçirmeden hekime gidilmelidir.

Kanama olursa bölgeye pamuk koymak yara iyileşmesini bozar ve o pamuk geri alınırken kanamayı artırır, o yüzden yara yerine kesinlikle pamuk koyulmamalıdır.

» İlk 24 saat boyunca diş çekilen taraf ile çiğneme yapılmamalıdır.
» İlk 24 saat boyunca pipet kullanılarak bir şeyler içilmemelidir.
» İlk 24 saat sigara ve ilk 72 saat alkol içilmemelidir.
» İlk 24 saatten sonra her 2 saatte bir ılık tuzlu suyla veya doktorunuzun yazacağı gargara ile gargara yapmak gerekir. Tuzlu su karışımı 1 bardak kaynayıp ağza alınabilecek sıcaklıktaki suya 1 çay kaşığı tuz koyarak hazırlanır.
» Diş çekiminin ertesi günü yumuşak bir diş fırçası ile diş fırçalamaya başlanmalı, yara yerini zedelemeden ağız hijyeni en üst düzeyde tutulmalıdır.

İlk 5 gün boyunca baharatlı, acı, ekşi, tatlı, çok sıcak ve çok soğuk yiyeceklerden uzak durulmalıdır.

Yüzdeki şişlik aşırı olur, ağız açıp kapatmada zorluklar yaşanırsa hekime danışarak yüze sıcak tampon uygulanabilir.

Hekim çekim sonrası ilaç yazdı ise bunların kullanım saatlerine dikkat edilmeli ve kutu bitinceye kadar düzgün kullanımına özen verilmelidir. Her diş çekimi sonrası ilaç kullanımı şart değildir. Hekim ilaç yazmazsa ısrar edilmemelidir. [ref:AtteliaDiş]

Hangi diş yirmi yaş dişidir?

Yirmi yaş dişleri 17-26 yaşları arasında süren ve alt ve üst çenelerin sağlı sollu en gerisinde yer alan 3. büyük azı dişleridir

Hangi durumlarda yirmi yaş dişini çektirmeliyim?

Bazı kimselerde 20 yaş dişleri çenedeki yer darlığı sebebiyle çıkamazlar. Tamamen diş eti ve çene kemiği altında kalabildikleri gibi sadece diş etinin altında yarı gömülü olarak da bulunabilirler. Bu durumda diş etinden çıktıkları bölgede gıdaların sıkışmasına ve birikmesine yol açarak enfeksiyona neden olurlar. 20 yaş dişinin çevresindeki diş etinde şişlik ve kızarıklık, boyuna ve kulağa yayılan şiddetli ağrı, lenf bezlerinin şişmesi, ağız açma ve yutkunma sırasında ağrıya neden olan bu tabloya perikoronitis adı verilmektedir.Bu durumda mutlaka çekilmeleri gerekir.
Yirmi yaş ulaşılması zor olan bir bölgede olduklarından dolayı fırçalanması da diğer dişlere göre daha zordur. Yetersiz fırçalamaya bağlı olarak kolayca çürüyüp ağrılara ve ağız kokusuna yol açmaktadır.Ayrıca komşu dişe baskı yaparak bu dişin çürümesine neden olabilirler. Bu durumda çekilmeleri gerekir.
Bazen yirmi yaş dişleri ise önündeki dişleri sıkıştırabilir, dişlerde çapraşıklık yaratabilirler. Çapraşıklığa neden olduğu tespit edilen yirmi yaş dişeri çekilmelidir.
Uzun yıllar fark edilmeyen tam gömülü yirmi yaş dişleri çene içerisinde büyük boyutlara ulaşan kistlere neden olarak ciddi sorunlara yol açabilirler.Bu yüzden problem çıkarmasa dahi tam gömülü yirmi yaş dişlerinin mutlaka takip edilmeleri gerekir.

Her yirmi yaş dişi mutlaka çekilmeli midir?

Tamamen sürmüş problemsiz yirmi yaş dişleri ağızda kalabilirler. Ancak temizliğinin çok iyi yapılması ve bir diş hekiminin kontrolü altında kalması gerekmektedir. Yine tam gömülü ve problem yaratmayan yirmi yaş dişleri de düzenli radyolojik kontrollerle ağızda kalabilirler.

Yirmi yaş dişi çekimi zor ve ağrılı mı olur?

Tamamen sürmüş yirmi yaş dişlerinin çekimi diğer diş çekimlerinden farklı değildir. Yarı gömülü ve tam gömülü dişlerin çekimi lokal anestezi altında küçük bir cerrahi müdahele ile kolaylıka ve ağrısız bir şekilde yapılabilir. Özellikle kliniğimizde de bulunan laser,piezzo cerrahi vb gelişmiş teknolojik cihazlar kullanılarak uzman ekip tarafından yapılan atravmatik ve hızlı operesyonlar sonrasında hastalarımız günlük yaşantılarına hızla dönebilirler.

Yirmi yaş dişi çekimi sonrasında nelere dikkat etmeliyiz?

Çekim sonrasındaki ilk gün tükürme, diş fırçalama, şiddetli çalkalama, pipet kullanma veya gargara yapılmamalıdır. Sıcak duş alınmamalıdır.İlk yirmidört saat buz uygulaması şişlik ve morluğu azaltacaktır. İlk iki gün ılık, taneciksiz ve yumuşak besinler tüketilmelidir. Her besin tüketimi ve diş fırçalamanın ardından doktor tarafından önerilen antiseptik gargaralar kullanılmalıdır. Ağrı kesici ilaçlar ve eğer önerildiyse antibiyotik düzenli kullanılmalıdır. İyileşme sürecini bozacağından dolayı için ilk 48 saat sigara içilmemelidir.Bir hafta sonra dikişler mutlaka aldırılmadır.

Yirmi yaş dişi çekimi sonrası yüzüm şişer mi?

Operasyon sonrası oluşan ödem nedeniyle görülen şişlik kişiden kişiye göre değişir. İlk yirmidört saat buz uygulanması ödemi azaltır. Hekimin önerdiği ilaçları düzenli kullanmak çok önemlidir. [ref:AtteliaDiş]

Dişler Neden Gömük Kalırlar?

• Süt dişlerinin gereğinden fazla ağızda kalması,
• Süt dişlerinin vaktinden önce kaybı,
• Genetik nedenler,
• Uzun süren iltihapların dişin üzerindeki mukozayı kalınlaştırması,
• Kemiğin çok yoğun olması,
• Çenede yer darlığı ve komşu dişlerin baskısı,
• Daimi dişlerin etrafında fazladan diş veya kistik oluşumların bulunması,
• Çene kemiğinde enfeksiyonlar,
• Hamilelik döneminde annenin geçirmiş olduğu hastalıklar (kızıl, kızamık, suçiçeği gibi) ve kullanmış olduğu ilaçlar gibi nedenler dişlerin gömük kalmasına neden olablirler.

Dişler Neden Gömük Kalırlar?

• Süt dişlerinin gereğinden fazla ağızda kalması,
• Süt dişlerinin vaktinden önce kaybı,
• Genetik nedenler,
• Uzun süren iltihapların dişin üzerindeki mukozayı kalınlaştırması,
• Kemiğin çok yoğun olması,
• Çenede yer darlığı ve komşu dişlerin baskısı,
• Daimi dişlerin etrafında fazladan diş veya kistik oluşumların bulunması,
• Çene kemiğinde enfeksiyonlar,
• Hamilelik döneminde annenin geçirmiş olduğu hastalıklar (kızıl, kızamık, suçiçeği gibi) ve kullanmış olduğu ilaçlar gibi nedenler dişlerin gömük kalmasına neden olabilirler.

Gömülü Diş Nasıl Anlaşılır?

Sürme zamanı geldiği halde, diş dizisinde yer almayarak mukoza veya kemik altında kalan dişlere gömük dişler denir. Çoğu zaman hiçbir rahatsızlık vermediği için ancak radyografik incelemede fark edilirler.

Gömük dişlerin çıkarılması zorunlu mudur?

Gömük dişlerin radyolaojik olarak incelenmesi sonucu hekimin kararı önemlidir .Ancak genel eğilim gömük dişin çıkarılması yönündedir. Gömük dişlerin dayandıkları komşu dişler çevresinde kemik yıkımı ve periodontal problemler gelişir. Hatta hiçbir rahatsızlık hissedilmeden komşu dişin kökünde erime gelişip diş kaybedilebilir. Gömük dişin içinde bulunduğu diş folikülünden kist ve tümör gibi patolojik oluşumlar gelişebilir. Nedeni bilinmeyen çene, kulak ağrısı, çene eklemi ağrısında gömük diş çekildiğinde ağrılar bazen geçebilmektedir. Ortodontik tedavide diş hareketlerine engel olacağından tedavisi öncesi çekilmeleri gerekir.

Gömük dişler ağız içine yerleştirilebilirler mi?

Genç yaşlarda özellikle ön bölgelerde gömük kalmış dişler eğer pozisyonları uygun ise ortodontik tedavi ile diş dizisindeki yerlerine yerleştirilirler.

Gömük dişlerin ameliyatı sonrası nelere dikkat etmeliyiz?

Çekim sonrasındaki ilk gün tükürme, diş fırçalama, şiddetli çalkalama, pipet kullanma veya gargara yapılmamalıdır. Sıcak duş alınmamalıdır.İlk yirmidört saat buz uygulaması şişlik ve morluğu azaltacaktır. İlk iki gün ılık, taneciksiz ve yumuşak besinler tüketilmelidir. Her besin tüketimi ve diş fırçalamanın ardından doktor tarafından önerilen antiseptik gargaralar kullanılmalıdır. Ağrı kesici ilaçlar ve eğer önerildiyse antibiyotik düzenli kullanılmalıdır. İyileşme sürecini bozacağından dolayı için ilk 48 saat sigara içilmemelidir.Bir hafta sonra dikişler mutlaka aldırılmadır. [ref:AtteliaDiş]

Çene Kisti Nedir?

Ağızda çene kemiğinde görülen sıklıkla dişlerden kaynağını alan kistlerdir. Ayrıca tükürük bezlerinde, ağız içindeki yumuşak dokularda da kistler oluşabilir. Ağrı veya şişliğe sebep olarak hasta tarafından farkedilir veya hiç farkedilmeden oldukça büyük boyutlara ulaşabilir. Çene kistinin bulunduğu bölgeye ve büyüklüğüne göre tedavi yöntemleri farklılıklar gösterse de ağız ve diş cerrahları tarafından alınmaları gerekir.

Çene Kistleri Alınmadan Bırakılsa Olmaz mı?

Çene kistleri genellikle iyi huylu yavaş büyüyen oluşumlardır. Ancak zamanında müdahale edilmediği takdirde çok büyük boyutlara ulaşıp sinüs, burun boşluğu, sinir gibi normal anatomik boşluklara zarar verebilir veya kötü huylu tümörlere dönüşüm gösterebilir. Tedavi edilmeyen veya fark edilmeyen kistler zamanla yavaşça büyüyerek çene kemiğini zayıflatır. Çene kemiği gelen en ufak bir travmayla dahi kırılabilecek hale gelebilir. Bu yüzden alınmaları gerekir.

Çene Kisti Ameliyatı Ağrılı Bir İşlem midir?

Kist operasyonunun diş çekimi, implant gibi işlemlerden herhangi bir farkı yoktur. Etkili ve yeterli bir lokal anesteziyle ağrısız bir şekilde yapılır. Ancak çok büyük boyutlu olduğu saptanan çene kistlerinin genel anestezi altında alınması gerekebilir.
Sonrasında aynı diğer cerrahi işlemlerde olduğu gibi doktorun önerdiği antibiyotik, ağrı kesici ilaçlar ve antiseptik gargaralar kullanılır. Kist çıkarılan bölgeye dışarıdan travma gelmemesine dikkat edilmesi gerekir. Yara yerinin bakımı ve temizliği, dikişlerin iyileşme döneminde açılmaması çok önemlidir. Hastanın kemik iyileşmesinin değerlendirilmesi ve kistin tekrar oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi için hekim tarafından belirlenen sürelerde rutin kontrollerine gelmesi gereklidir.

Protez yapılmadan önce yumuşak ve sert dokuların daha iyi bir duruma getirilmesi amacıyla yapılan cerrahi işlemlerdir.

Her protez yaptıran öncesinde ameliyat olmalı mıdır?

Sağlıklı bir protez yapımı ağız dokularının sağlıklı ve protez için yeterli olması ile mümkündür . Bazı durumlarda ağız küçük cerrahi müdahelelerle protez yapımına hazır hale getirilmelidir.

Sıklıkla uygulanan protez öncesi cerrahi işlemler;

• Alveoloplasti : Çene kemiğinin üzerinde bulunan girinti ve çıkıntılar hareketli protezlerin kullanımı sırasında sürekli olarak vuruk yaralara neden olur.Ayrıca bazı kişilerde torus adı verilen gelişimsel kemik büyümeleri yani lobuler kemik çıkıntıları vardır bunlar da hareketli protezin oturmasını engeller. Protez yapılmadan önce bunların da düzeltilmesi gerekir
• Frenektomi: Frenilum denilen dil ve dudak bağı bazı kişilerde uzun olur. Bu protez yapımında sorun olabilir. Frenektomi denilen bir işlemle bu bağ kaldırılmalıdır.Uzun süre uyumsuz protez kullanan hastalarda protez kenarlarının yumuşak dokuyu irrite etmesine bağlı olarak gelişen protez kenarı uru ve fibrom gibi oluşumların da yeni protez yapımından önce alınması gerekir.Erken yaşlarda diş kaybı ile birlikte uzun yıllar aynı protezi kullanan hastalarda çiğneme baskılarının kemiğe dengesiz iletilmesi sonucu kemik erir. Üzerindeki diş eti ise hareketli hale geçer. Oluşan bu hareketli dokuların alınması da önemlidir.
• Kret ogmentasyonu: Yeterli kemik miktarı olmayan hastalarda çene kemiklerinin yatay ve dikey yönde hacminin artırılması işlemidir.
• Vestibuloplasti: Dudak içi ve yanak içi yumuşak dokuların derinliği artırılarak yeni protezin oturacağı alan genişletilmesi işlemidir.

Kök ucu rezeksiyonu (apikal rezeksiyon) nedir?

Diş kökünde oluşan abse veya kistik lezyonlar, kanal tedavisi ile tedavi edilemeyecek boyuttaysa dişeti açılarak enfekte kök bölgesi kesilip çıkartılır. Bu uygulamaya apikal rezeksiyon işlemi denir.

Apikal Rezeksiyon sonrasında dişim çekilmekten kurtulur mu?

Apikal rezeksiyon diş çekiminden önce değerlendirilmesi gereken bir tedavi seçeneğidir. Ancak sonrasında enfeksiyonda nüks görülebilir

Operasyon Sonrası nelere dikkat etmeliyim?

Ameliyat sonrasındaki ilk gün tükürme, diş fırçalama, şiddetli çalkalama, pipet kullanma veya gargara yapılmamalıdır. Sıcak duş alınmamalıdır. İlk yirmidört saat buz uygulaması şişlik ve morluğu azaltacaktır.Dudaklar kaldırılıp yara yerini incelemeye çalışılmamalı ve baskı uygulanmamalıdır. İlk iki gün ılık, taneciksiz ve yumuşak besinler tüketilmelidir. Her besin tüketimi ve diş fırçalamanın ardından doktor tarafından önerilen antiseptik gargaralar kullanılmalıdır. Ağrı kesici ilaçlar ve eğer önerildiyse antibiyotik düzenli kullanılmalıdır. İyileşme sürecini bozacağından dolayı için ilk 48 saat sigara içilmemelidir. İlgili bölgede günler yada haftalar sürebilen his kaybı söz konusu olabilmektedir. Bir hafta sonra dikişler mutlaka aldırılmadır. Altı ay sonra kontrol amaçlı olarak tekrar hekiminize başvurmalısınız. [AtteliaDiş]